Gazze’deki savaş birçok cephede sürüyor.
Bunlardan biri yardımlar.
Bazı İsraillilerin, Kerem Şalom ana geçiş noktasından Gazze’ye giren yardım kamyonlarını protesto etmeye başlamasından aylar sonra mücadele, rakip aktivist grupların yardım konvoylarını engellemek veya korumak için çabaladığı diğer önemli kavşaklara da sıçradı.
Son haftalarda sosyal medya, yardım kamyonlarının engellendiği ve yağmalandığına dair görüntülerle doldu.
İşgal altındaki Batı Şeria’da yaşayan Yahudi yerleşimciler de dahil olmak üzere sağcı aktivistler düzinelerce video paylaştı. Bunlarda, aralarında çok küçük çocukların da bulunduğu kalabalığın yere yiyecekleri fırlattığı ve yardım kutularının üzerine bastığı görülüyor.
Bir aktivist, “Yardımın durdurulması önemli” diyor. “Kazanmamızın tek yolu bu. Rehinelerimizi geri almamızın tek yolu bu.”
Birçoğu, İsrailli rehineler serbest bırakılana kadar Gazzelilere yardımın ulaştırılmaması gerektiğini ve Gazze’ye yardımın sadece savaşın uzamasına hizmet ettiğini savunuyor.
Videoların birinde, bir grup coşkulu protestocu yağmalanmış bir kamyonun üzerinde dans edip kutlama yapıyor.
Bir diğerinde ise el konulmuş kamyonlardan biri alevler içinde görülüyor.
Diğer videolar, İsraillilerin Kudüs’te kamyonları durdurduğunu ve sürücülerinden Gazze’ye yardım taşımadıklarını kanıtlayan belgeler istediklerini gösteriyor.
Yüzleri görünüyor ve yaptıklarının cezasız kalacağını düşünüyor gibiler.
Batı Şeria’da Gazze’ye mal taşımayan en az iki sürücü araçlarından indirilerek dövüldü.
Filistinli tır şoförleri travma yaşadıklarını söylüyor.
Adel Amro BBC’ye “Geçiş noktasına ulaşmaktan korkuyorum” diyor.
“Öleceğimden korkuyorum.”
Amro, saldırıya uğradığında ticari olarak satın alınan malları Batı Şeria’dan Gazze’ye taşıyordu. Hedef alınan diğer sürücüler, Ürdün’den gelen yardımları taşıyordu ve Gazze’ye ulaşmadan önce Batı Şeria ve İsrail’i geçmeleri gerekiyor.
“Yerleşimcilerin saldırganlığından korktuğumuz için artık ana yollardan uzaktaki yan yolları kullanıyoruz” diyor.
İsrailli Yahudi ve Arap aktivistler saldırılara karşı bir arada
Bir dizi saldırının belgelenmesinin ardından bazı İsrailliler karşı harekete geçti.
Barış aktivistleri, saldırı düzenleyenlerin hareketlerini sosyal medya üzerinden takip etmeye ve önemli geçiş noktalarında konuşlanmaya başladı.
Kamyonların Batı Şeria’nın güneyinden İsrail’e girdiği Tarkumiye kontrol noktasında, ‘Standing Together’ grubunun üyeleri artık düzenli nöbet tutuyor.
Tarkumiye son zamanların en hazin saldırılarından birine sahne oldu.
Standing Together’ın kurucularından Suf Patishi, “Gazze’deki insanlar açlıktan ölüyor ve yardımın Gazze’ye ulaşması gerekiyor” dedi.
Konvoylara yönelik son saldırılarla ilgili olarak, “İsrail toplumu bu eylemlere karşı olduğunu yüksek sesle ve net bir şekilde dile getirmeli” diyor.
“Açlıktan ölmemeyi istemek, büyük bir talep değil.”
Grupta, İsrail’in her yerinden Yahudiler de Araplar da var.
Hayfalı İsrailli Arap Nasır Odat için Tarkumiye’ye gitmek, 7 aydan uzun bir süre boyunca Gazze’deki savaşı çaresizce izledikten sonra kendisini yararlı hissetmesi için bir fırsat sağlamış.
“Kendimi daha güçlü hissediyorum” diyor. “Nihayet yardım edebileceğim bir şey var. Açlıktan ölmek üzere olan bu insanlara yardım etmek.”
Kavşağın ortasında, yakıcı güneşten palmiye ağaçlarının altında durarak korunan barış aktivistlerine, yoldan geçen kamyon sürücüleri minnettarlıkla el sallayıp korna çalıyor.
Sağcı göstericilerden oluşan küçük bir grup da orada, ancak Patishi’nin gönüllülerinin sayısı onlardan oldukça fazla.
Taraflar farklı görüşlerini karşılıklı tartışıyor ve tartışma gittikçe hararetleniyor.
Polis memurları, kavga çıkması durumunda ayırmaya hazır bir şekilde yakınlarda duruyor.
Barış aktivistleri, Benjamin Netanyahu hükümetinin en sağcı üyelerinden biri olan Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in kontrolündeki polis teşkilatını, saldırıları durdurmak için pek bir şey yapmamakla suçluyor.
Yerleşimcilerin yetkililerden yardım aldığına dair kanıtların bulunduğunu söylüyorlar ve buna örnek olarak yardım kamyonlarına saldırı düzenleyen grupların polis ve ordudan yardım talep ettiği ve bu taleplerin kabul gördüğü mesajlara dikkat çekiyorlar.
Patishi, “Saldırıların meydana geldiği bölgelerde çoğu zaman polis de vardı, ancak onları harekete geçmeye zorlayacak kimse yok” diyor.
“Ve bu çok üzücü çünkü polis kanunlara uygun davranmalı.”
Kamyonlar geçerken iki genç kadın İsrail bayrağı salladı ancak onları durdurmaya çalışmadı.
Kendilerinden Ariel ve Shira (gerçek isimleri değil) olarak bahsedilmesini isteyen ikili, neden orada olduklarını anlattı.
Ariel, “Açıkçası önlerini kesmek zorunda kalmamayı tercih ederiz” dedi.
“Yağmalamayı sevmiyorum. Hobilerim arasında yer almıyor. Ama arkadaşlarımızın ve ailemizin ölmesindense bunu yapmayı tercih ederiz, savaş uzadıkça olacak olan bu.”
Her iki kadın da bu nedenle Gazze’de insanların açlıktan ölebileceğinin farkındaydı ancak Hamas’ın yardımları ihtiyaç sahiplerine dağıtmak yerine çalıp stokladığına inanıyorlardı.
Yardım kamyonlarının durdurulması, yağmalanması ve ateşe verilmesinin yarattığı İsrail imajı konusunda endişelenmiyorlardı.
Shira, “Başkalarının ne düşündüğünü umursamayı bırakıp hayatımı ve ailemi korumak için gerekeni yapmanın zamanı geldi” dedi.
Ariel polisi dert edinmiyor.
“Engelleyebileceklerinden emin değillerse müdahale etmeyecekler” dedi. “Bitiremeyecekleri bir şeye başlamazlar.”
GÜNDEM
27 Aralık 2024SPOR
27 Aralık 2024GÜNDEM
27 Aralık 2024SPOR
27 Aralık 2024SPOR
27 Aralık 2024GÜNDEM
27 Aralık 2024GÜNDEM
27 Aralık 2024